21 Ekim 2008 Salı

Maksat Spor Olsun

MAKSAT SPOR OLSUN

Sir Alex Ferguson …22
Arsen Wenger….12
Carlo Ancelotti….8

Yılmaz Vural….18
Erdoğan Arıca…16
Giray Bulak…10
Hikmet Karaman…9

Rakamlar birbirine yakın ama arada maalesef dağlar kadar fark var. Avrupa futboluna yön veren Manchecter United, Arsenal ve Milan gibi takımların teknik direktörleri uzun senelerdir takımlarının başında. Öyle her sene şampiyonluklar yaşattıkları , şapkadan tavşan çıkarttıkları için filan değil…Mesela Ferguson, Manchester United kariyerinin ilk 7 yılında hiç şampiyonluk yaşamamış ama sabır edilmiş ve 22 yıllık Manchester kariyerinde 9 tane şampiyonluk görmüş…Avrupa kupalarındaki başarıları da cabası.

Gelelim bizimkilerin rakamlarına;

Yılmaz Vural tam 18 farklı takım sığdırmış 18 yıllık kariyerine,

Erdoğan Arıca, Giray Bulak ve Hikmet Karaman…hepsi de Anadolu kulüplerimizin kurtarıcısı olarak omuzlarda gelmiş, protestolarla kovulmuş…

İsimler çok, yazıya sığmaz filan değil, isimler iki elin parmaklarını geçmez;

Saffet Susiç, Güvenç Kurtar, Mircea Lucescu, Mustafa Denizli, Christopher Daum….

Başka da yok zaten….Peki neden??

Akdeniz kanımızdaki sabırsızlık mı?

Oryantal kültürümüzdeki günü kurtarma düşüncesi mi?

Atasözümüzdeki gibi “Meyve veren ağaç taşlanır” zihniyetinden mi?

Yoksa sınırlı sayıdaki teknik direktörlerin “Benden sonra tufan ben parama bakarım” düşüncesi mi?

Ne var bu kadar düşünecek canım bu işin ilmi mi olur…Yaptığımız her iş gibi;

Maksat spor olsun (!)

Moralez

Rüya Tabirleri

Rüya Tabirleri

Bir rüya görüyorum…Allahını seven ne anlama geldiğini bana anlatsın; hayıra mı yormam lazım yoksa geceleri açık kalan yerlerimi örtmem daha mı iyi olur??


Güzel bir ülkede yaşıyorum ve çok yakında genel seçimler var…

Milyonlarca insan miting yapıyor, vatan-millet elden gidiyor, bu parti başımıza gelmesin diye kendini yırtıyor…ülkenin AYDIN medyası suskun

Cumhurbaşkanlığı seçimi oluyor, bir köşe yazarı “benim cumhurbaşkanım olamaz” diye haykırıyor, ülkenin başbakanı “Çek git o zaman” diyor…ülkenin AYDIN medyası yine suskun

Terör almış başını gitmiş hatta bir gün 12 asker şehid oluyor…ülkenin AYDIN medyası yine suskun

Türban yasası tartışmaları oluyor, ülke takmayan-takan diye ikiye ayrılıyor, üniversite kapılarında büyük keşmekeş yaşanıyor… ülkenin AYDIN medyası yine suskun

Ülkeyi yöneten bir insan vatandaşın anasına küfür ediyor… ülkenin AYDIN medyası yine suskun.

Aradan zaman geçiyor, Fransız mutfağından hoşlanan, tüm önemli balo ve davetlerin VIP konuğu, ülkeye gelen filmleri canı istediği zaman herkesten önce seyredebilen, yazılarında Türkçe kelimeleri yabancı kelimeler arasına serpiştirmeyi seven, popçu akrabasını spor yazarı yapan böyle kır saçlı sempatik, sevimli bir amca televizyona çıkıyor ve ülkesini kahramanca savunabilmek adına ülkenin başbakanına meydan okuyor…ülkenin AYDIN medyası bu kez barut fıçısı…yer yerinden oynuyor ve 1-1,5 sene önce iktidar hakkında ne dediyse tam tersini söylemeye başlıyor

AYDIN medyanın tirajı artıyor, devletin arazilerini almaya hak kazanıyor, ülkenin mağdur halkı ise Almanya bağımsız yargısından gelecek sonucu bekliyor…

Kan ter içinde uyanmışım…

7 Ekim 2008 Salı

Öfkeyle Kalkan…

Ananı da al git diyen başbakan…

Kendisini protesto eden vatandaşı göz altına aldıran cumhurbaşkanı…

Bir spor yazarına “Senin bıyığını…” diye küfür eden milli takım teknik direktörü…

Kendisini eleştiren basını itip kakan ve onlara tehditler savuran bir kulüp başkanı…

Basın tribününe el-kol hareketleri yapan zeki, çevik ama ahlaksız bir milli takım futbolcusu…

Her açık oturumu kavga alanına çeviren politikacılar…

Mecliste yakın dövüş sanatı sergiliyen milletvekilleri…

Trafikte, çarşı pazarda, uçakta, otobüste kısacası en az iki kişinin bulunduğu her türlü sosyal ortamda birbirine giren, küfürler savuran, karşısındakini düşman gören suratı daimi asık, asabi vatandaşlarımız…

Sinir, asabiyet, öfke, hınç dolu hoşgörüsüz bir toplum…A’dan Z’ye, 7’den 70’e, tepeden tırnağa, işçisinden devlet büyüğüne kadar sinir yüklüyüz.

“Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı mahkemece bir rehber eşliğinde "öfke kontrol sistemi" programına katılma ile "öfke kontrolü" ve "kişisel gelişim" konularında 5 yayın okuma cezasına çarptırıldı.”

Türkiye’nin en ünlü psikologları bir araya gelse haftada bir gün tüm televizyon kanallarından öfke kontrolü hakkında “ulusa sesleniş” yapsa işe yarar mı? ne dersiniz??

Moralez

İstatistik

20.06.2005…Edirne 6
17.07.2005…Manisa 2
02.08.2005….Kayseri 7
12.06.2006…İstanbul 5
15.07.2008…Ankara 27
21.09.2008….İzmir Tepecik 13
Toplam 60 yeni doğan bebek öldü.

Sağlık bakanlığı araştırmasını tamamladı ve açıklamasını yaptı;

“Geçmişe oranla çok iyi durumdayız. Verilere göre gelişmekte olan ülkeler konumundan çıkarak gelişmiş ülkeler arasında yer alıyoruz. Bebek ölüm hızı 1988'de binde 77.7, 2007’de binde 16'lardadır. Bebek ölüm hızında Unicef Raporu'ndaki dünya çocukları ile karşılaştırıldığında ise Türkiye'nin oldukça ilerde görülmektedir. Türkiye'de binde 16 olan bebek ölüm hızı, az gelişmiş ülkelerde binde 97, gelişmekte olan ülkelerde ise binde 57’dir. Bu sayı Doğu Asya ve Pasifik'te binde 26, Güney Asya'da binde 63, Kuzey Afrika'da ise binde 59. Yani Türkiye gelişmekte olan ülkeler kategorisinden gelişmiş ülkeler kategorisine doğru geçiyor”.
Bu bir ekonomik verilerin değerlendirmesi midir? Enflasyon oranı bilmem ne kadar, elektrik zammı % şu kadar, büyüme oranımız geçen yıla göre….

Ne yani 60 bebek öldü diye sevinmek mi lazım?? Sene sonuna kadar 150 rakamında kalırsak Avrupa ortalamasının altında mı kalacağız??

Ortada bir sorumlu, ihmal ya da görevini yerine getirmemiş bir insan evladı yok mu? Hayatlarının en mutlu günü cehennem azabına dönen ana-babalara vereceğiniz açıklama bu mu? Bu açıklama Devlet İstatistik Enstitüsünden mi yapılıyor ?

Teröre verdiğimiz şehitlerin hesabını vermesi gerekenler “Efendim geçmiş yıllara göre şehit sayısında belirgin bir düşüş var, terörün hortladığı falan yok” gibi açıklamalar yapmadı mı?

Ortada sorumlu falan yok, çözüm belli; Yap en az 3 çocuk, çoğalt nüfusu, oranla ölümleri nüfusa, başarı kendiliğinden gelsin…

Gözünü sevdiğimin bilimi ne de güzel ilaç olur gerektiğinde…

Eee ne demişer 3 adet yalan çeşidi vardır:
Yalan, kuyruklu yalan , istatistik


Moralez